2 Temmuz 2010 Cuma

Temmuz' a hızlı girdik...

Evet aynen öyle. Haziran' ın son haftasında öyle deli bir tempo ile çalıştım ki saatler ve günler birbirine karıştı, hatta bir ara beynimin uyuşmaya başladığını bile hissettim diyebilirim. Bilmem kaç silindir motoru olan otomobiller gibi bastıkça bastım gaza ve sonunda tam gününde Haziran' ın işlerini yetiştirdim. Bu şirketteki 4,5 yılımda toplasan bir elin parmaklarını geçmez böyle bir ay sonu çalışması. Bunun ödülü olarak da işlerimin bittiği günün akşamı yani dün 1 Temmuz 2010 günü kendimi bir geceliğine İstanbul' a attım Özge Bacım ile birlikte.

Saat 17:30 da paydos edip bastık gittik. Yolda aksilikler peşimizi bırakmadı gözlüğümün sapını kırdım ve aksi gibi arabanın camından esen rüzgarda saatte kimbilir kaç kilometre hızla Yalova' ya doğru giderken camdan uçtuu gitti gözlüğümün sapı... Derken feribot iskelesine bir geldik ki otoparkı kaldırmışlar gittik yolun karşısından yer aradık. Onu da atlattık derken Bacımsan banka kartını atm' ye kaptırdı... Tüm bu aksiliklere rağmen feribota bindik ve yolumuzdan vazgeçmedik. Neden çünkü saat 22:30 da Hayal Kahvesi Beyoğlu'n da REDD dinlemeye gidiyorduk, sezonun son konseriydi ve kaçırmamalıydık. Yaa işte tüm bu koşturma Onlar içindi.




Tüm bu koşturmacamıza değdi, hemde her saniyesiyle, tüm kalabalığına ve cehennem sıcağına rağmen. Toplamda 5 saati uyku, 2 saati şehir içi ulaşım ve 2 saati de doyamadığımız REDD' i dinleyerek geçirdiğimiz 9 saatlik mini İstanbul turumuz hafızalarımıza yeni dediliğimiz olarak kazındı. Sabah afyonlar patlamadan, şişmiş yüzler ve ayaklarla yeniden buraya; ofise pardon ambara dönmek için yollara düştük. şapşallığımızı atlattığımızda ise çektiğimiz fotoğraflara bakıp akşam doyamadığımız konseri yaşadık yeniden. Şimdi, tam toparlandık, kendimize geldik derken Lara Fabian için hazırlanıyoruz. Bir rivayete göre gece 12 gibi bitecekmiş. Adam olup insani saatlerde evimize dönüp yatarsak, yarını akıl karı bir biçimde geçirebiliriz.

Aaa bir de utanmadan hâlâ diyoruz ki; en kısa zamanda bir de Özge Fışkın' a gidelim Beyoğlu Hayal' e.